22 Ara 2008

karınca fügü

Tesler teoremi: dil kullanma yeteneğinin bir düzeyi mekanize edildiği anda, onun zekayı oluşturmadığı açıktır. Ama güçlü deneyim beni bir imgeyle başbaşa bırakmıştı: gerçek düşüncenin, beyindeki çok daha uzun, çok daha karmaşık simge katarlarından meydana geldiğine ilişkin bir duygu kırıntısı-eşanlı olarak birçok paralel ve çapraz raydan aşağı doğru hareket eden, çok sayıda nöral hat değiştirme makineleriyle vagonları çekilip itilen, bağlanıp çözülen, ve raydan raya geçirilen birçok katar...
Sözcüklerle iletemediğim ele gelmez bir imgeydi.ama imgeler ve sezgiler ve güdüler zihinde birbirlerine dolanmış halde bulunur, ve bu imgenin büyüleyiciliği benim için düşüncenin gerçekten ne olabileceği hakkında daha derinlemesine düşünme konusunda sürekli bir itki olmuştur. Prelüd karınca fügü...

15 Ara 2008

rastlantı aavcısı: Andy Goldsworthy

“As with all my work, whether it’s a leaf on a rock or ice on a rock, I’m trying to get beneath the surface appearance of things. Working the surface of a stone is an attempt to understand the internal energy of the stone.”

- Andy Goldsworthy (1956- )

“A stone is ingrained with geological and historical memories.”

- Andy Goldsworthy (1956- )


maple leaves & rocks

“Ideas must be put to the test. That’s why we make things, otherwise they would be no more than ideas. There is often a huge difference between an idea and its realization. I’ve had what I thought were great ideas that just didn’t work.”

- Andy Goldsworthy (1956- )

“A lot of my work is like picking potatoes; you have to get into the rhythm of it.”

- Andy Goldsworthy (1956- )

“The relationship between the public and the artist is complex and difficult to explain. There is a fine line between using this critical energy creatively and pandering to it.”

- Andy Goldsworthy (1956- )

“The difference between a theatre with and without an audience is enormous. There is a palpable, critical energy created by the presence of the audience.”

- Andy Goldsworthy (1956- )



“I enjoy the freedom of just using my hands and “found” tools–a sharp stone, the quill of a feather, thorns. I take the opportunities each day offers: if it is snowing, I work with snow, at leaf-fall it will be with leaves; a blown-over tree becomes a source of twigs and branches. I stop at a place or pick up a material because I feel that there is something to be discovered. Here is where I can learn.”


Movement, change, light, growth and decay are the lifeblood of nature, the energies that I try to tap through my work. I need the shock of touch, the resistance of place, materials and weather, the earth as my source. Nature is in a state of change and that change is the key to understanding. I want my art to be sensitive and alert to changes in material, season and weather. Each work grows, stays, decays. Process and decay are implicit. Transience in my work reflects what I find in nature.”

14 Ara 2008

yoruldum çok...ama üç bölüm yazdım...bundan sonrası daha kolay olacak dimi...acaba hep aynı şeyleri mi söylüyorum diyorum içimden..ya da susup yatıyorum

10 Ara 2008

9 Ara 2008

kant

(A 106) He says, "without sensibility no object would be given to us; and without understanding no object would be thought. Thoughts without content are empty; intuitions without concepts are blind." (B 75

http://www.iep.utm.edu/k/kantmeta.htm#H4

8 Ara 2008

tez_2008_12_08

temiz temiz yazmaya başladım..acaba geçmi kaldım diye sormadım...

2 Ara 2008

sonuca doğru

Deneyim ile elde ettiğimiz çokluğun kontrol altına alma isteği..........Analiz / İndirgemeler

Deneyim ile elde ettiğimiz çokluğa teslim olma..............................Akış/Oluş,

Algı-----Özneyi yücelten bir çoklukla başa çıkma yöntemi Rasyonel
Bilgi----Nesneyi yücelten bir çokluk ele alışı ideal
Sezgi----öznenin hem kendi çokluğunu hem nesnenin çokluğunu bütünsel kavrayışı, aynı anda...vs


çokluğun açılımı.........................Akış içinde doğrudan deneyim

Çokluğun kavranışı.......................sezgi