Nerelerdesin demek istiyorum?
Boşluktan mı...
Nerden geldi bu hüzünümsü şey, "Bana sor" dinliyorum.
Komsu kızının iş begenmezliği olamaz.
Belkı ayarsız karsı çıkışı hatırlatmıştır nasılda kontrolsüz ezilmeye gönüllülüğümüzü
yapmasaydık öyle ne olurdu, olanlar olur muyudu?
Niye kodlamışız hayat bir mücadele diye.
Öyle değil mi? Salak mıydık?
Kolaylıkla aksın gitsin diye her niyet edişimizde bile yok muydu bir kabulleniş.
Kabul etmeyip ne yapacaktık ki.
O dizi mi hatırlattı yoksa yine,
aynı oyuncu kurgu bir zaman aralığında nasıl böyle gözümüzün önünde büyür olgunlaşır,
Saç mı, sakal mı, kıyafetmi büyütüyor insanı böyle
Büyüdük mü bizde.
Şimdi burada olmayan bazı arkadaşlarıma sormak istiyorum, büyüdük mü?
Yeterince olduk. mu, tadımızdan yenmez zamanlara geldik mi artık?
Gülmeler o kadar sesli değil, ağlamalar bile seyrekleşti, kalp kırılmaz oldu, yaslar uzamaz oldu.
Cep telefonsuz geçen ergenliğimiz, internetsiz gençliğimiz, her güzel anının basılı fotografları fotograf albümleri
Şimdi yapay zeka ile sohbet ihtiyacı olan biziz.
"gÜNEŞİN doğuşu batışı farksız nasıl yaşanırsa yaşadım aşksız" kıyılarına geldi liste
Bitmedi hüzün ama.
Hüznü anlamaya çalışırken uzuyor şimdi, neden neden hüzünlü diye düşünürken kediler birbiri ile oynuyor.
Hiçbir sey yalan olmadı, çok gerçekti. Gerçekliğin acısını da tatlısını da keyifle yedik, yemişiz biz...
Bire Yemişiz belki de gerçekten tadından yenmeyen yemişler...