5 Mar 2010

bir yuvaş manifesto

hiçbirşeyin yetişmemesi garip bir oyun gibi. Ne oyunu sonuca hiç varamayan kaplumbağa hikayesi. koşarız koşarız ve yakalayamayız. Ateşli gecelerin kabuslarından. Dünyada böyle ateşli bir hastalığa yakalandı. Uyanamıyoruzda artık. Uykuda olduğumuzu da çoktan unuttuk. Uyanmak için uykuda olduğumuzun farkındalığı gerek önce. Sonra biraz yavaşlık.....yavaş...
yavaş...yavaş...daha önce görmediklerimiz görünür olur birden. Gördüğümüzü sandıklarımız silinir. Varılacak bir nokta yoktur artık okun ucu ile koştuğuğumuz.
Sıvıdır herşey bulaşır. Bulaştıkça farklı bir ölçekten görünür olan gerçek olur. Ok içine döner. içinde oyalanır. heryer iç olur. dışımızı içimize almanın tek yoludur yavaşlamak.

uyanılanda yeni bir uykudur aslında... Ama beden izleyici değil, uyku zihinde izlenen değil.
bu uyku hayatın başka ihtimallerine ışınlanmak.

Hiç yorum yok: