Bir otel odası, yalnız kalma, özgür olma, çekip gitme hallerinin forma bürünmüş hali. Benim olmayan eşyaların sanki onlara ilk ben dokunuyormuşum gibi tertemiz ve düzgün duruşlarını bozma, kirletme heyecanı ile, asla yerleşemeyecek olmanın çelişkisi. Orada olmadım, penceresinden dışarı baktım sadece. Sadece televizyon ordaydı, o konuştu bir tek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder