Psychoanalytic theory came to full prominence as a critical force in the last third of the twentieth century as part of 'the flow of critical discourse after the 1960s'(Teresa de Lauretis, Freud's Drive (Basingstoke 2008) p. 3) and in association above all with the name of Jacques Lacan
Jacques-Marie Emile Lacan
Lacan daha cok bilinç ve bilinç dışı ile ilgilenen Freud un takipçisidir.Benlik psikolojisinden uzaktır. id-sper ego- ego kuramından uzaktır.
Lacan yapısalcılık üzerinden, özellikle ve belirgin olarak Yapısalcı Dilbilim üzerinden psikanalizi değerlendirmeye yönelir ve bu yönelimin ilk ortaya çıktığı yer psikanalizin bir bilim olarak nasıl anlaşılması gerektigi noktasıdır. Sonrasında nesnesini (bilinçdışını) ele alırken de aynı şekilde bu dilbilim modeli izlenmiştir.Bunun sonucunda, Lacan'ın Freud'u yeniden okuması geleneksel psikiyatriye göre çoğu zaman bir anti-psikiyatri olarak görünür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder