28 Kas 2015

bir kurşun



Bütün bu ölenler
bazen paramparça gürültülü dumanlı
bazen tek bir kurşun sonrası yüzükoyun sokakta
bazen evinin önünde çoluklu çocuklu
bazen de ama çok seyrek kediliğinden uykusunda
ama illaki bir sebepten
ciğerde toplanan su kesilen nefes

Ya hapsolan can lar cananlarından ayrı
Bütün bu olanlar

Elime taş düşse, boğazıma su kaçsa daha çok acıtır
bu acısızlık acımazlık bu alışmışlık
ekrana yansıyan donuk bakışlarım

Uzanmışım denize sırt üstü üstüm açık
deniz dümdüz
bir taş düşşe,   dalgasında ağlasam aksam denize

26 Kas 2015

6 gun oldu




Acıyor 

mutsuzluktan söz etmek istiyorum 
dikey ve yatay mutsuzluktan 
mükemmel mutsuzluğundan insansoyunun 
sevgim acıyor 

biz giz dolu bir şey yaşadık 
onlar da orada yaşadılar 
bir dağın çarpıklığını 
bir sevinç sanarak 

en başta mutsuzluk elbet 
kasaba meyhanesi gibi 
kahkahası gün ışığına vurup ta 
ötede beride yansımayan 
yani birinin solgun bir gülden kaptığı frengi 
öbürünün bir kadından aldığı verem 
bütün işhanlarının tarihçesi 
bütün söz vermelerin tarihçesi 
sevgim acıyor 

yazık sevgime diyor birisi 
güzel gözlü bir çocugun bile 
o kadar korunmuş bir yazı yoktu 
ne denmelidir bilemiyorum 
sevgim acıyor 
gemiler gene gelip gidiyor 
dağlar kararıp aydınlanacaklar 
ve o kadar 

tavrım bir şeyi bulup coşmaktır 
sonbahar geldi hüzün 
kış geldi kara hüzün 
ey en akıllı kişisi dünyanın 
bazen yaz ortasında gündüzün 
sevgim acıyor 
kimi sevsem 
kim beni sevse 

eylül toparlandı gitti işte 
ekim falan da gider bu gidişle 
tarihe gömülen koca koca atlar 
tarihe gömülür o kadar

19 Kas 2015

Boşluksuz bulut odaya dolunca
Dolu dolu Yalnız
SarılDIM o zaten sarmışTI
Biraz alsam yanıMA
Biraz yutSAM gitmeden
Gelmez benim oralara
Oralar benim değil dermiş
Bu otel şimdi bura

Ama biz değil yumuk gözlüm yarın gitmiş
Gideceğini hiç söylememiş

Sen yine gel Ben yine gelirim o ama o hiç gelemezmiş

 foto by Senem Sinem

18 Kas 2015

Kimsiniz siz, burada beni bulan
ben daha kendimi bulamamışken
siz beni nasıl buldunuz?
ve ne anladınız kim bilir benden...
ve bilir misiniz burası ölülerin ardından ıslık çalanların ülkesi
daha neler neler...
çok soğuk burası
elimi kesmişim farketmemişim
200 kiloyu 8 adam asılmıştı
biz bunu hiç düşünememiştik

https://mattelliott.bandcamp.com/track/dust-flesh-and-bones

Dust Flesh and Bones


Some things are so dark that woe betide the light that shines on them
I swear to god I thought it was a sign  
This shallow grave recedes with every darkened patch of sky  
The withered, wearied features start resembling mine 
And in the disparate clamour of the chaos that surrounds you 
It's hard to know which of the voices that you hear  
Are your own  

Some things scar your heart so deeply that a howl is not enough  
To adequately purge the soul of pain 
Still you yearn for contact but the burden that you shoulder means 
you'll never trust a living soul again 
And in the disparate clamour of the chaos that surrounds you  
It's hard to know which of the voices that you hear  
Are your own 

This is how it feels to be alone, just like we'll die alone  

This is how it feels to be alone  
This is how it feels to be alone  
This is all that we can call our own  
Dust flesh and bone  
This is how it feels to be alone 
Just like we'll die alone

14 Kas 2015

1 Kas 2015

umutcuk vardı
balon oldu uçtu
ölmeye devam
şimdi turuncu bir valiz gelsin