29 Şub 2016

yapabileceğin onca şey arasından
ne yapmayı istediğin bu kadar önemli mi?

24 Şub 2016

Ursula ve yazmak...

Yazmak, mecrası ne olursa olsun, sözcüklerden oluşur; sözcüklerse bedenseldir, bedenden ve nefesten oluşur, beden tarafından alımlanır, bedenle hissedilir; sözcüklerin ritimleri bedensel ritimlerdir.  -
See more at: http://www.edebiyathaber.net/oykuyu-oyku-yapan-nedir/#sthash.YF97h9AX.dpuf

23 Şub 2016

sıkkın ve bıkkın, 
hiçbir şey yapmak istemiyor canlar; haklısın!
yine de hoş bir rastlantı dedi Blnt,

Karşı çatıya bir martı kondu 
bir şiir yazılmak istendi
öyle çok her şey ve içerde işte
istemek doğurmuyor 
köprüler geçiliyor minareli tepeye doğru
bakıyor martı kargaya,beyaz siyaha
gökyüzü bulaştırmaz sesleri de renkleri de
öyle durur da bulaşmaz hiç birşeye...

20 Şub 2016

İyi ki doğmuşsun bir zamanlar
ölüsün şimdi
ne tuhaf

18 Şub 2016

Pat Pat Pat

' bizler iyiyiz, en azından vücut bütünlüğümüz tamam.
teşekkür ederiz. hepimiz dikkatli ve tedbirli olalım.'

Tek parça ölebilecek miyiz? sorusu

16 Şub 2016

yine yeni yeniden devam

'Değişim doğum sancısı, ergenlik ağrısı
insanın gözü gelecek, gönlü mazi' dedi kitap falı
hasır paspaslar üzerine yerleşmiş saksı çiçekleri ile elips sehpalı odada
başka bir vedayı beklerken ben

Kırmızı halısı ile renkli mi, değil mi emin olamayan diğer odaya geçince
Üzerinde pastel renkleri ile başka odadan konuşur gibi ama karşımda Erkn dedi ki:

Yutkunmak gerçekliğin çölünde ......seçtiğinde özgürleşmek........yerini bulmak, bulamamak
o beklediğin toprak yok, vermeyecek hayat.........ama olan belki biraz senin olacak......
olmayı bekleme, oldurmayı iste........bu sızıntı nereye akacak kim bilir?......mutluyum tanıdığıma.....


O koltuğa oturamayıp ağlayamadıklarım bende
ağladıklarım orda,
paylaştık sonra sonra sarıldık!

Belki yazgı belki oyun
Çıktım hep odalardan, başka odalar hep yan yana...hoşgeldin dediler



12 Şub 2016

yine yeni yeniden...


hesapsız plansız dost olmuştu cebe
içi boş bomboş şimdi
duman kaçmış dediler
solmuş dediler, solmak gitmekmiş aslında
perdeli desenler hoşgeldinmiş

yaslanmıştı cebe
kocaman bir saat farkı varken orası ile burası arasında aramıştı
ağlattın beni demişti
otel odasının hiç öyle bir niyeti yoktu ki
free people the markası dikişli cebin
özgürdü ondan ondan severdi
ama giderken hoşçakal dememişti
o kalmıştı belki de hiç hoş değildi
ama giden bilmezdi ki
kim gitmişti ki
solmuştu cep,  o hala dost gibi gitmişti
sarılmazdı bir daha kesin





11 Şub 2016

Gizlen ki ortaya çıksın, sakın dışardan
bu bencillik değil
sendeki de önemsiz ve önemli!

5 Şub 2016


eğretileme

Benzetme amacı güdülerek, sözün başka bir söz yerine kullanılması suretiyle yapılan söz sanatı.
doğrudan benzetme diyemiyorMUŞUZ çünkü benzetmede, benzetme­nin iki temel öğesi olan benzeyen ve benzetilen kullanı­lırken, eğretilmede ya benzeyen ya da benzetilen kullanılıyorMUŞ...


Umberto Eco’nun (1992, s.211)  açık yapıt tanımı bu dönüşümü şöyle açıklar:
‘‘Biçim, bir eğretileme sürecinin doruğuna erişmesi ve bir dizi ardışık yorumun başlangıcıdır. Bir eğretileme ürünü olarak biçim, sonucuna varmış olan oluşturma sürecinin kesilmesidir. Ancak biçim olma olgusu, onu sonsuz sayıda değişik bakış açısına açmış olduğundan, kendisini bir biçim olarak edimleştiren süreç, sürekli bir yorum olanağı olarak da gerçekleşir. Bir biçimin kavranılması ve yorumlanması, oluşturucu süreci tersine yeniden izleyerek, durağan düşünme içinde değil, devinim içinde biçime yeniden yeniden sahip çıkarak gerçekleştirilebilir.