14 Mar 2020

Korona Günleri gelmişken

Kitap falalrı asla şaşmaz! Şaşmadı! Şaşmayacak!


Bir kadın, Ölüm adlı bir yolcuyu ateşinin başına buyur eder. Yaşlı kadın korkmaz. Ölümü hem hayat verici, hem de ölüm satıcısı olarak tanıyor gibi görünmektedir. Ölümün, bütün gözyaşlarının ve kahkahaların nedeni olduğundan emindir. 
Ölüme yürekten hoş geldin der, onu ' bütün fışkıran ekinlerim, bütün solan tarlalarımla, bütün doğan çocuklarım, ölen çocuklarımla' sevdiğini söyler. Onu tanıdığını ve arkadaşı olduğunu söyler: 'Çok fazla ağlamama ve dans etmeme neden oldun, Ölüm. Öyleyse şimdi sıra kimdeyse seslen! Sonraki adımları biliyorum!'
Sevgiyi üretmek için, eğer seveceksek Ölümle dans ederiz. Orada akış olacaktır, arınma olacaktır, canlı doğum ve ölü doğum ve yeni bir şeyi yeniden doğurma olacaktır. Sevmek, adımları öğrenmektir. Sevgi, üretmek, dansı dans etmektir.
Enerji, duygu, yakınlık, yalnızlık, arzu, usanç, hepsi nispeten sıkıca paketlenmiş döngüler halinde  yükselip alçalır. Kişinin yanında olma ve ayrılma arzusu artıp azalır. Hayat/Ölüm/Hayat doğası bize yalnızca bunları dans etmeyi öğretmekle kalmaz, rahatsızlığın çözümünün her zaman karşıtında yattığını da öğretir; öyleyse can sıkıntının tedavisi yeni eylemlerdir, yalnızlığın tedavisi yakınlıktır, kendini cenderede hissetmenin tedavisi münzeviliktir.  Kurtlarla Koşan Kadınlar, s: 183 








Hiç yorum yok: