Taşla kuzu
Taş mı kuzu mu?
Zeytin yaprağının rüzgarda parlayan tersi gibi sürprizli bu dağlarda
Çukurlara taşlar dizilmemişken gelen
Her mekanik ses üzeri bizi
Bazı yazlar deniz dizden aşağısını ıslatır sadece
Güneş çubuk gölgesiyle dolanır
Dondurma ile çay
Ego ile kompleks
Buzla kantaron birlikte
Dizin bağı kopunca Şalvar giyilemez olur
merdivenli şehirde merdivenli bir ev olunca
bir bağ koptu ve bir bağ kurulur.
Çok uzak gibi dere gibi akan gülüşlü konuşmalar.
Geç kalmış sol bacak böyle konuşmamıştık,
yine bedeni küçümsemelerle inceldi bir şeyler
ince ince sızılar boğum boğum acımalar
burda şimdi hep birlikte üzümlerin kararmasını bekleriz
Sıcak bastırdığında sadece su içeriz
Dondurma ile ç ay o kadar...
Bir kalp işlenmiş kumaşa kansız acısız.
Benimle konuşmak güzel dedim içimden niye ben kimseyle konuşmak istemiyorum gibi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder