Biz konuşur anlaşırdık bazen
ellerimizi ovuşturur ayaklarımızı merdane ile ezer rahatlardık.
Ne yiyeceğim diye önce düşünür düşünür öyle yakardık ocağı
Bir düşünceden bir düşünceye çok zıplarsa kahve yapar, çok dalarsa güneşe bakardık gözleri yumup
ağır yorganlara sarılırdık kimse yoksa
Çiçekleri sula demişti şair onu da yaptm
kedileri besledim kuşları yemledim
çekmece yok evin köşelerindeki taş tozlarını temizledim
Karınca kumunu cüzdanımda taşıdım
Gezegenler gıdıkladığında güldük eğlendik
eeee ? dedi Mls.
Şimdi ben bunları öğrendim, eeee
Öğrendik herkesi de kendimizi de, kedimizi de...
Bu can sıkıntısı geçmeyecek, eeee
öyle dedi Brçk.
Geçmeyecek bu bir şeyler yapacaktık da neydi acaba sorusu,
Küstü kızdı diye birisi varlığımızı sorgulamalar,
Bu defterleri saklayacak Tly. Üzerine neler yazıp çizecek neler düşünecek diye heyecanlanmalar.
BU içteki hışırtı, yalnızken sesli sesli kıvrımlarını açtığımız
birisi varsa ses çıkarmasın diye kıpırdamadığımız
bu hışırtı....içimizdeki
dinleseler müzik olurdu aslında deyip teselli ettiğimiz
kendine vefasız
bize sitemli bu Hışırtı...
Sadece yalnızken sarıldığımız.










