E.Loftus :" belleğe iki tür bilgi girer. Biri olgunun algılanması, öteki olgudan sonraki veriler. Zaman içinde bu iki tür bilgi iç içe geçerek tek bir anıya dönüşür, yani kaynağını yitirir. Bir anının kaynağını yitirmemizden ötürü başkasının anılarını sahiplenmemiz, asla olmamış şeyleri yaşanmış varsaymamız, hayal edilenleri gerçekle karıştırmamız olası görünüyor."
J.Robinson "geçmiş hareket halindeki bir hedeftir. Kimi zaman şansımız yaver gider ve hedefi vururuz,çoğu zamansa ıskalarız, ama vurduğumuz yanılsamasına kapılırız"
Ulric Neisser, sadece küçük anı parçalarının bellekte saklı olduğunu öne sürmüş. Bu parçalar geçmişi yeniden kurmak için bir temel oluşturur. Bir paleontolog gibi bizde "birkaç kemik yongasından, bir dinozoru hatırlarız". Geçmişte başımdan geçen herşeyin benim denetimim dışında şekillendiğini, belleğin kimi deneyimleri tutup kimi deneyimleri savarak ve duyum, duygu ve anlam içeriğine göre düzenleyerek çok öznel bir doku oluşturduğunu söyleyebiliriz. (Münir Göle)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder