Heidegger Düşünceye Çağıran kitabında, düşünmeyi ikiye ayırır. Teknoloji devrimi ile ilişkilendirdiği “hesaplayıcı düşünce”, ve şeylerin gizini, anlamını açmamızı sağlayan düşünme biçimi olarak da sükunetle düşünen düşünce. Sükunetle düşünen düşünce sermestilik( sarhoş olma hali) ve sırra açık olma tutumudur. (Heidegger, M., 2010, Düşünceye Çağıran, s:38-49)
Hesaplayıcı düşünme biçimi tanımı kolayca rasyonel düşünce, kartezyen düşünce ve beraberinde pozitif bilimlerin temelini oluştural bilimsel ve nesnel düşünme yöntemleri ile ilişkilendirilebilir. Yapılan hesaplar, varılan sonuçlar ve nedensellikler üzerinden elde edilen sistemler teknolojik devrimin de temelini oluşturmaktadır. Fakat teknoloji beraberinde bir yersizlik ve yurtsuzluk tur Heidegger için. Kendini bir zeminden koparılmış hissetmektedir.
Şeyleri sadece teknik bir şey olarak görmeyi red deder. Şeyleri yalnızca teknik şeyler olarak görme ve düşünmede bizi zeminsiz, bağlamsız, yersiz yurtsuz kılan nedir? Buna karşılık sükunetle düşünmede önerilen farklı tür ilişki eksik olan neyi tamamlar?
“daha öncede görmüş olduğumuz ve bazen son derece basit şeyler karşısında, çirkinlikler ve güzellikler karşısında bir şaşkınlık ortaya çıkmıyorsa hiçbir düşünce de üretilemez” s: 52
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder