Henüz memlekette yokken kaçak bir şekilde hesap açıp kullanmıştım
tabi ki becerikli bazı arkadaşlar sayesinde.
Sonra paralı oldu ve hesaplar kapandı.
Tüm listelerim gitmişti, üzülmüştüm.
Dün Bager'in Rassal Yürüyüş podcast ini dinleyebilmek için programı açarken buldum kendimi ve hesabım var kısmından açtım. Hiç denememiştim ülke sınırları içinde yayın yapmaya başladığından beri. Küsmüştüm.
Birden açıldı hesabım olduğu gibi, kapandığı zamanın tüm kayıtları ile.
Mesajlar kısmı yok artık sanırım. Birilerinin gönderdiği şarkılar.
Artık dinlemediğim, unuttuğum bir sürü albüm buldum.
Bu hesap kapandıktan sonra bir daha hiç bir mecrada liste yapmamıştım.
Çok sonra youtube gönlümü çaldı ve kendim için bazı keşiflerimin kaydını orda tutuyorum.
Dün Bager'in derneğin Gelecek atölyeleri kapsamındaki yayınında dinledim. İçim buruldu ve heyecanlandım aynı zamanda. Hem mühendis hem sanatçı zihni ve duygusuna sahip olan bir kişi olarak onu dinlemek hep iyi geldi. Keşke zihnim o kadar net olsa diye kıskanıyorum.
Bu vesile ile Blur'un Think Tank albümü girdi döngüme. İyi ki de olmuş. İçimdeki kız çocuğunun bir zamanlar edindiği kamburu bulmuştum geçen gece. Üç günlük bir regl sonrası yorgunluğu ile öylece durmak istiyor bedenim. Yetişebileceğimiz bir şey değil bu giden. Arkadan el sallamak ama hüzünlenmemek istiyorum. Buralar da artık durup düşünme yerleri oldu gerçekten. Zihnimizin meydanı, dijital meydanlara açılmıyor saçılıyor adeta. Hayırlısı demek ve durmak istiyorum ben yine. İçimden şiddetle yazmak gelsede.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder