12 Eyl 2008

Hurbert Dreyfus-Bir insan bilimi olabilirmi<
Arkiteranın Yapay Zeka dosyasından alıntı

-Charles Taylor insan bilimlerini yoruma dayalı bilgi ile, bilimin doğasından elde edebileceğimiz kuramsal açıklama türü arasında keskin bir ayrımdan bahseder.
Taylor'a göre doğa bilimleri ve sosyal bilimler arasındaki temel farklılık, doğa bilimleri sadece nesneleri incelerken, insan bilimleri kendini yorumlayan varlıkları inceliyor ve bu nedenle de nesnelerinin
nesnel olmayan yorumlarını dikkate alıyor.

-Richard Rorty Geistes(tinsel) ve Naturewissenschaften(doğa bilimleri) arasında bir fark yoktur
sadece normal ve normal olmayan bilimler arasında bir ayrım vardır der.

-Hurbert Dreyfus bu iki görüştende ikna olmaz insan bilimlerinin sorununun onların konusunda, yani insanın tanımlanma biçiminden, kaynaklandığını ileri süren yeni bir yaklaşımı ele alır.
bunlara ek olarak der ki; insan bilimleri insanın kendi olası durumlarını değerlendirmesini gerektirdiği için ve insanın bunu yapamayacağından dolayı normal bir bilim olamaz.

-Foucault "insanın olasılık koşulları kendilerine içkin olarak tanımladığından, belirli bir sınırlılık vardır; ama insan varlığının bilimsel olarak incelenebilirliği üzerinde bir sınırlaması yoktur. bu Dreyfusun analizi
Bir "insan"bilimi olabilir mi? Burada Foucault haklıdır. Anlamı belirleyenin kendi nesnelliğinin koşulu olduğu bir varlığın istikrarlı bir bilimi olamaz. Hiç bir bilim, kendisinin olanaklı kıldığı yetenekleri nesneleştiremez. Hiç bir bilim, onu var eden becerileri nesneleştiremez. Ancak bu sadece,
Kant'çı insan tanımından vazgeçmemizi gerektirir.
Michel Foucault,insan bilimlerinin, kendine özgü bir insanın-kendini-yorumlama-biçimini içerdiğini savunur, ki bu da en güzel ifadesini Kant'da bulur. İnsan bilimleri, araştırma alanı olan insanı, aşkın/ ampirik ikiliği içerisinde yorumlar ki burada insan, dünyayı oluşturan ve nelerin nesne olduğuna karar veren ve öte yandan da tüm diğerleri gibi kendisi de dünyada bir nesne olan bir anlam vericidir.
insanın böyle algılanması, kendini yorumlamayı insanı anlamanın temeli yaparken, aynı zamanda insanı doğa bilimlerinin kuram özelliklerine boyun eğen anlamsız nesneler haline getirmektedir.
Kendi arkaplan pratiklerinin kuramsal olarak ele alınmasına olanak tanıması gerekirken bunu yapamadığı için insana ilişkin bilimlerin bilimsel olamayacağı üzerine önerme Foucault'nun yaklaşımı, Dreyfusa Taylor'unkinden başka tek ilginç sav olarak gözükür.

özetle: Dreyfus insan ve doğa bilimlerinin konumlarındaki farklılığınn rastlantısal olamayacağını söyler. İnsan bilimlerinin normal bilim olamayacağı "kanıtlanamasa"da, normal olma konusunda eksikliklerini ortaya çıkaracak argümanların ortaya atılabileceğini ileri sürer. İnsanın incelenmesi kuramsal bir bilim olmasa da kesin ve tekrarlanabilir, kısacası disipline edilebilir bir yaklaşım biçimi önerir.
Doğa bilimleri istikrarlı ve biriktiricidir. insan bilimleri ise hiçbir zaman istikrarlı ve biriktirici değildir.

N
esnel sosyal bilimlere bu karşı çıkışı anlamak için, araştırılangerçekliğin alanını kuran ontolojik arkaplan pratiklerini



KURAM YORUM FARKI daha fazlası icin bak Arkitera Mimarlık ve yapay zeka dosyası H. Dreyfus yazısı

Hiç yorum yok: