6 Kas 2008

Hibrid sistemlere doğru...

Alternatif yaklaşımlar

Gerek klasik YZ yaklaşımları, gerekse Bağlantıcılar içsel bir mekanizma ile uğraşırlar; ikisinde de eksik olan, sistemi harekete geçiren aktif bir çevrenin varlığıdır.
Kimi yakın dönem çalışmaları, çevreyi ve sistemi bir bütün olarak kabul eden alternatif yaklaşımlar geliştirmişlerdir. Bu yaklaşım biçimiyle Zen’in “evrensel akıl” anlayışı arasında yakınlık kurulabilir, ya da çevre ile bizim aramızda bir arayüz olmadığını savunan Hermeneutik yaklaşımlar arasında..

Bu yaklaşımlardan bir modeli size tanıtacağım. Bu modelde beden ve çevre daha büyük bir bütünün parçaları olşarak kabul edilirler.
Burada sorunsal “zeki sistemlerin (burada akıl) ‘dünyada’ zeki olarak davranabilmeleridir (sınırlandırılmış yapay bir dünyada değil)”.


R.A.Brooks’un böyle bir model üzerine olan araştırmasındaki yaklaşım budur. Varsayım,

"Artifical intelligence research has founded on the issue of representation. When intelligence is approached in an incremental manner, with strict reliance on interfacing to the real world through perception and action, reliance on representation disappears. In this paper we outline our approach to incrementally building Complete İntelligent Creatures. The fundamental decomposition of the intelligent system is not into independent information processing units which must interface with each other via representations. Instead, the intelligent system is not into independent and parallel activity producers which all interface directly to the world through perception and action, rather than interface to each other particularly much."
(Brooks, Rodney, A., İntelligence without representation, syf81)


insan düzeyinde zeka bugün için çok karmaşık ve doğru alt parçalara düzgün bir şekilde ayrıştırılabilmek için çok az anlaşılmıştır, bu alt parçaları bildiğimizi varsaysak bile hala aralarındaki doğru arayüzleri bilmiyor olacağız.”







Önerileri, zeki sistemlerin peyderpey inşa edilmesi gerektiğidir, böylelikle her aşama kendi içerisinde bir bütünlük oluşturacaktır, aynen biyolojik akıllı sistemlerde olduğu gibi.

Brooks şöyle der:
Tek hücreliler başlangıçtaki çorbadan yaklaşık 3.5 milyar yıl önce çıktılar. Fotosentez yapabilen bitkiler ortalıkta görünene değin bir milyar yıl daha geçmesi gerekti. Yaklaşık bir buçuk milyar yıl daha sonra, 550 milyon yıl kadar önce, ilk balık ve omurgalılar sahneye çıktılar, daha sonra, 450 milyon yıl önce de böcekler. Sonra işler daha hızlı gitmeye başladı. Sürüngenler 370 milyon yıl önce, dinozorlar 330 yıl önce ve memeliler 250 milyon yıl önce ortaya çıktılar. İlk primatlar 120 milyon yıl önce belirdiler ve büyük maymunların öncülleri ise 18 milyon yıl önce. İnsan bugünkü haliyle 2.5 milyon yıl önce meydana geldi. Tarımı icadı 19,000 yıl önce oldu, yazıyı icadı 5000 yıldan önceydi ve “uzman” bilgisine ancak birkaç yüzyıl önce ulaştı.




Yine Brooks der ki,
hareket kabiliyeti, keskin görüş ve dinamik bir çevrede varolmaya ilişkin işleri yapabilme yeteneği, gerçek zekanın gelişmesi için gerekli temeli oluşturur”.



Aktivite üreten katmanlar:
Her aktivite duyumsamayı eyleme bağlar. Aktivite:
Dünya ile karşılıklı ilişkilerin örüntüsü. Yaratıklar (ajanlar), davranış üreten sistemler.
Araştırma grubu bir dizi robot inşa ediyor; aralarında iş ayrıştırmasına ilişkin farklı metodolojiler bulunmakta: Allen ve Herbert.




Hibrid sistemlere doğru

Kimi bağlantıcı ağlar sembol manipülasyon sistemleri oluşturabilir, bu da hibrid sistemlerin oluşturulabileceğini gösterir.
Prototipler, arketipler, kalıplar, tipolojiler, metaforlar, analojiler, hibrid sistemleri düşünmemizde bize yardımcı olabilirler – ki bunlar aynı zamanda hem soyut hem de somut sistemlerdir.
referanslar
R.A.Brooks (1991) Intelligence without representation, Artificial Intelligence Journal 47; pp.139-160.
B.Logan, T.Smithers (1989) The Role Of Prototypes in Creative Design; DAI Research Paper No.453, University of Edinburgh.( Belkıs Uluoğlu, Aklın mimarisi ders notu)

Hiç yorum yok: