Nitelik:Tasarım sürecinin niteliksel açılımı onun zamansallığıdır, bu zamansallık dediğimiz şey ise durumların kapalı devreler olarak değil zamana yayılı olarak ele alınması. Tesadüfi olanın öngörülemeyen olanın, hiç hesaba katılmayan şeylerin belirme ihtimali. Bu ihtimali nasıl ortaya çıkarırız... tasarımcıyı ve etkileşimde bulunduğu herşeyi zamana yayılı kılarak. Özne klasik anlamda zamanda donmuş bir nesne olmaz. tasarımcının geçmişi, yaşanılan tüm deneyimler tasarım anında aktiftir, nesnelerin üzerinde barındırdığı nitelikler(zaman) da tasarımcıya açıktır. öznenin karakteri, yaşadıkları, tercihleri onun kaderi iken nesnelerinde malzemesinden, onunla hangi durumda karşılaştığımız, nesne üzerinde birikenler de tasarım anında onun kaderini oluştur. bu karşılıklı kaderler bir karışım oluşturur. tasarımcı için kararlarında, tercihlerinde sahip olduğu birikimleri aktif kılan aynı zamanda nesneyi ele alışında nesnedeki farklı zamanları da kavrayışı sezgileriyle olur. sezgi analiz değil, ön görü yok, duygu değil. bedeni, zihni, nesneyi bir anda birleştiren bir kavrayıştır.....
Nitelik ne tek başına özne kavramı ile ne de tek başına nesne kavramı ile açıklanamaz. Klasik anlamda özne nesne ayrımı üzerine bir nitelik tanımı yapmaya çalışırsak nesne üzerinden nitelik tanımı sağlamlık, dayanıklılık gibi işlevsel değerler yada güzel, hoş gibi estetik değerler olarak karşımıza çıkar. Özne üzerinden yaptığımız nitelik tanımında ise özneye yakınlığı bulunan, bir sebepten tercih edilen olmasından dolayı durumları nitelikli olarak değerlendirebilirdik.
Fakat nitelik esas olarak ne tek başına özne ne de nesne tanımındadır. Nesne ve öznenin birbirine karıştığı, bütün içindedir. Güzel, iyi, doğru olanın tanımının yapılmasının bir sorun haline gelmesi daha çok özne nesne ayrımı üzerine kurulu modern hayatın sorunudur. Nitelik tanımının ihtiyacı zamansal olan durumların hayatımızdan çıkarılması ile daha belirginleşmiştir. Doğanın kendi zamansallığı ile uyum içindeolmadığımız gibi kendi zamanımızında dışına çıktık.
Dış etkilere kapalı, kültürleri kendi içinde bütünleşmiş yaşanılan dönemlerde, bir şeyin niçin güzel olduğu üzerine konuşmak gereksizdi; bunun için ipuçları çevrede vardı. Güzelin, iyinin ve doğrunun arasındaki ilişkileri doğada bulabilirdik. (Erzen, J., 2000, s:18-20) Bir anlamda kendimiz ve çevremiz ile ilgili nasıl sorularını sormaya başlayışımız
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder